15 Ocak 2009 Perşembe

dear mummy and daddy

Bahsettiğim ikinci yazı 'Small Hands'in broşüründen alıntıdır. Bir çocuğun ağzından yazılmış ve onları eğitirken dikkat edilmesi gereken küçük ama önemli detaylar kısa öz bir şekilde ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi sanırım.

DON’T BE AFRAID TO BE DECISIVE AND CLEAR WITH ME,
I PREFER THAT; IT MAKES ME FEEL SAFE AND SECURE

DON’T LET ME DEVELOP BAD HABBITS,
YOU ARE THE ONLY ONES I CAN TRUST TO STOP ME.

DON’T MAKE ME SMALLER THAN I AM,
IT ONLY MAKES ME WANT TO BE BIGGER THAN I AM.

DON’T BE ANGRY WITH ME IN FRONT OF OTHERS,
I’LL UNDERSTAND BETTER WHAT YOU ARE TELLING ME IF
YOU TALK TO ME QUIETLY AT HOME.

DON’T MAKE ME FEEL THAT ANY MISTAKES I MIGHT MAKE ARE IMPORTANT;
IT JUST CONFUSES ME ON WHAT THE SET LIMITS ARE.

DON’T PROTECT ME FROM THE RESULT OF MY ACTIONS,
I NEED TO LEARN FROM THESE EXPERIENCES.

DON’T THINK THAT BECAUSE YOU ARE GROWN UP, YOU DON’T HAVE TO SAY SORRY;
BEING HONEST WITH ME MAKES ME FEEL SORRY TOO,
BUT AT LEAST THEN I KNOW YOU UNDERSTAND ME.

DON’T PRETEND THAT YOU NEVER MAKE MISTAKES,
IT WILL BE SUCH A SHOCK TO ME WHEN I FIND OUT THAT IT ISN’T SO.

DON’T TELL ME IT IS SILLY TO BE AFRAID.
WHAT I AM AFRAID OF IS REAL TO ME AND IT IS IMPORTANT THAT
YOU UNDERSTAND THAT AND HELP ME OVERCOME MY FEARS.

DON’T PROMISE TOO MUCH, I’LL GET VERY DISSAPOINTED AND HURT IF
YOU CAN’T KEEP YOUR PROMISES.

DON’T EXPECT ME TO BE PERFECT AND NOT TELL LIES;
I DON’T WANT TO BE SCARED INTO BEING A LIAR.

DON’T CONFUSE ME BY CHANGING THE RULES.

DON’T EVER SAY YOU DON’T LOVE ME, EVEN THOUGH
I CAN BE VERY NAUGHTY AT TIMES.

DON’T FORGET I AM GROWING FAST,
IT WILL GET DIFFICULT FOR YOU TO KEEP UP
BUT I WOULD LOVE IT IF YOU COULD DO
PLS DO YOUR BEST…

tüm anne baba olan ve olacak arkadaşlarıma..

Bu yazı bir kaç sene önce mail olarak elime geçmişti ve çok beğendiğim için saklamıştım büyük ihtimalle çoğunuz da daha önce okumuşsunuzdur. Benim hiç bir zaman unutmamak sık sık okuyabilmek için Ela'nın odasına asmak istediğim iki önemli yazıdan biridir. Diğeri ise yine bir kaç sene önce 'Small Hands' çocuk yuvasının bir reklam broşüründe gördüğüm ve sakladığım yazı.


Yapabiliyorsan gözyaşlarını tutmamasını öğret,
acı çekmeden olgunlaşamayacağını...
Kıskanmamayı öğret ona,
arkadaşının başarısından mutlu olmayı,
birlikte sevinçleri paylaşmayı,
içinden 'neden ben değil de o?' demeden...
Her şeyin bir sonu olduğunu öğret.
Sahip olduğu bütün değerlerin
bir gün keyif vermeyebileceğini,
Kazanılan ve harcananın bir sonu olduğunu,
gidilen yerlerin zamanla bıkkınlık verebileceğini,
Her şeyi tüketebileceğini,
tüketemeyeceği tek şeyin bilgi olduğunu öğret.

Kitaplardan keyif almasını,
ders çalışmak istemiyorsa zorlanmamasını,
Ama okumayı sevmesini öğret ona.

Elbet er ya da geç alacaksın biliyorum,
ama mümkün olduğunca geç al ona bilgisayarı.
Ona kendisi ile kalacağı sakin zamanlar ver,
sıkılmayı öğret ona,
Sıkılıp ta kendini yönlendirmeyi bulmasını.
Doğaya götür onu,
hayvanlardan korkmaması gerektiğini öğret.
Arıların bizi sokmasından çok,
nasıl bal yaptığını anlat.

Doğanın kendi içindeki gizemini bulmasına yardımcı ol,
Yağmurdan sonraki toprak kokusundan keyif almasını sağla.

Soğuk kış gecesinde ateş yakmayı öğret,
Belki büyüdüğünde bir gece sevgilisine ateş yakar
Ve belki binlerce yıldızın altında birbirlerine sarılırlar,
Bunu öğrenmemiş diğer sevgililerin aksine...
Şartlar çok zor olsa da yalan söylememesi gerektiğini öğret ona.
Kazandığı elli milyonun
piyangodan çıkan beş yüz milyardan ç
ok daha keyifli olduğunu öğret.

Alın terine saygıyı öğret ona.

Aşk acısı çekmenin hiç aşık olmamaktan
daha güzel bir duygu olduğunu öğret.
Kendi doğruları üzerinden kimsenin
onu yargılamasına izin vermemesi gerektiğini öğret,
başkalarını da kendi doğruları üzerinden yargılamamayı...
Bunun başkalarını dinlememek olduğunu değil,
söylenenleri kendi eleğinden geçirmesi gerektiğini öğret.
Kendi fikirlerine inanmanın güzelliklerini anlat.
Hayatı sorgulamayı öğret ona...
Bilginin en büyük güç olduğunu öğret.
Yapabilirse bunu en büyük fiyata satmasını,
Ama kalbini ve ruhunu kendisine saklaması gerektiğini öğret.
Haklı olduğu konuda sonuna kadar diretmemesini öğret
ve haklıyken dik durmasını.
Günün birinde yaptıkları değil
yapmadıkları için pişmanlık duyabileceğini öğret.
Basit yaşaması gerektiğini öğret ona,
çay içmekten keyif almayı...
"İstemiyorum", "hayır" demeyi öğret ona,
istediğinde ise "istiyorum" demeyi,
Sevdiğinde ise "seni seviyorum" diyebilmeyi öğret ona.
Bir kot pantolon ve tişörtle üniversiteyi bitirmeyi öğret ona.
Temiz kokmasını...
Sorgusuz sevmeyi...
El yazısı ile notlar yazmayı...
Lafı dolandırmamayı...
Sevdiklerinin hiçbir zaman çantada keklik olmadığını,
dostluğa yatırım yapması gerektiğini,
kıymetini bilmeyenlerden uzaklaşmasını öğret ona.
Müziği sevmesini, sporla barışık yaşamasını,
İşlerin hiçbir zaman bitmediğini söyle ona,
en yoğun zamanda bile kendine vakit ayırması gerektiğini öğret...
Ama en çok da kendini sevmesini öğret...
Kendini sevmezse kimsenin onu sevmeyeceğini...
Kendine çiçek almazsa
kimseden çiçek beklememesi gerektiğini...

Kendine özenli yemekler yapıp
sofralar kurmazsa
kimsenin onun için yemek hazırlamayacağını...
Hayatta her şeyden çok
kendisinin önemli olduğunu öğret ona...

12 Ocak 2009 Pazartesi

tamamen yorumsuz...


banyo sefası


kızımızın en çok keyif aldığı şeylerden biride banyo sonrası kremleri ile masaj yapılıp özel ısıtılmış havlusuna sarınmak..



bu esnada yumuk yumuk sevilse top gibi yuvarlansa da hiç sesi çıkmaz o banyo mahmurluğu ve keyfi içinde sadece mırıldanmaları duyulur..

kabadayı ELA :)



kızımızı henüz oturtmuyoruz ama arada sırada bir kaç dakikalık oturtma alıştırmaları yapıyoruz.. tabii babası ile yapılıyorsa bu alıştırmalar olaya böyle bir renk katılabiliyor :) aman bakışlara dikkat babası kızımın içindeki kabadayı ruhunu mu ortaya çıkartı nedir :)



ne dersiniz bu hamilelikte çok fazla 'kurtlar vadisi' seyretmiş olmamın etkisi olabilir mi acaba? :)